Sessiz çığlık, içsel huzursuzluk ve sıkıntıların birikmesi sonucu çığlık atamayıp daha da sessizliğe bürünme olayına denir.

sessiz çığlık
sessiz çığlık nedir?

Yaş farketmeksizin yaşadığımız bazı olayları, çektiğimiz sıkıntıları veya içsel dünyamızdaki huzursuzlukları anlatamadığımız, dile getiremediğimiz hatta nasıl anlatacağınızı bilemediğimiz zamanlar olur. Bu durumlarda “Kimseden yardım istemiyorum, beni yalnız bırakın!” gibi çıkışları yaptığımızı hatırlıyorum. Bunları ikimizde hatırlıyorsak muhtemelen bu normal bir şeydir, öyle değil mi?

İnsanlar içindeki çığlığı tutmaya devam ettikçe, kendilerini yalnız olduklarını sanarlar. Oysa söze dökülen sıkıntılar, duygularınızı ve kurguladığınız eylemleri hafifletir. Nasıl, nerden başlayacağınızı bilmediğiniz her şey güveninizin sonsuz olduğu insanlara emanet edilerek anlatılmalıdır.

Korku ve Cesaret

Yanlış anlaşılma veya anlaşılmama duygusu bizi hep iten çok güçlü bir duygudur. Bunun sonucunda “beni kimse anlamıyor” diyerek en büyük korkumuz olan, duygu ve düşüncemizi paylaşma korkusuyla yüzleşmeden daha da sessizleşiriz. Bu, söze dökemediğimiz korku ise cesaretimizi besler.

Yaşadığınız deneyimler geçmişe aittir. Geçmişe ait olarak baktığımız da bu bilgi eğer size içsel dünyanızı paylaşma konusunda engelleyici ise içinizde sessiz bir çığlık olarak kalacaktır. Oysa deneyiminiz ne olursa olsun işlevsel değilse devam ettirmek önünüzdeki en büyük engeldir. Küçükken korktuğunuzda masanın altına saklanıp korkunuzu gidermeye çalıştığınızı düşünün. Bu davranışı hayatınızın her evresinde korktuğunuzda masanın altına girerek yapamazsınız. Korkunuzla başa çıkmak için başka yollar bulmanız gerekir. Deneyiminiz içinizdekini anlatmada engeliniz olmamalıdır. Bu durumdan kurtulmamızın yolu acımızı anlatmak, paylaşmaktır. Çünkü bir düşüncenin verdiği acı anlatıldığında, dile ve eyleme döküldüğünde öncekinin etkisini azaltır. Bir kez daha paylaşıldığında bir öncekinin etkisini azaltır. Bir kez daha paylaşıldığında daha öncekinin etkisini azaltır.

kaynak 1 2