Astral seyahat, insanın bilinçli ya da bilinçsizce yaptığı beden dışı deneyimdir. Bir çok din ve inanışta da söylendiği üzere insan yalnızca maddeden oluşmaz. Bu maddenin dışında ruh yani astral bedenimiz mevcuttur. Astral seyahat ise madde olan vücudumuzu uyku halinde bırakıp, ruhun bedenden ayrılıp bağımsız hareket etmesidir.Bu eylem sırasında bedenle olan bağlantıyı gümüş kordon sayesinde sağlanır ve olası bir tehditte gümüş kordon sayesinde vucuda geri çekilme olur. Bu olayı deneyimleyen insanlar bu gibi beden dışı aktivite olaylarında hiçbir tehlike olmadığını söylerler. Beden dışını çıkıldığında artık fizik kurallarının işlemediği bir yerde olursunuz. İstediğiniz an istediğiniz yere gidebilirsiniz sadece o an oraya odaklanmanız yeter. Uçabilir, duvarlardan geçebilir hatta uzaya çıkabilirsiniz. Ama maddeyle iletişime geçemezsiniz çünkü başka boyutlarda olmuş olursunuz.

Bu olay parapsikoloji bilim alanında incelenen bir konudur. Üzerine bir çok yazı ve makale yazılmıştır. Ancak ispatlanması kolay değildir. Ottawa Üniversitesi astral seyahat yapabildiğini iddia eden bir kadın üzerinde deney yapmıştır. Bu deneyde kadın uyku halindeyken gönüllünün beynini MRG ile izleyen bilim insanları, görsel korteksin devre dışı kaldığını ancak beden hareketlerini zihinsel olarak işleyen ve bedenin çevreyle olan etkileşimini algılayan kinestetik imgelemde yoğun bir aktivite gözlendiğini belirtiyor.

Son olarak ünlü Türk düşünürlerinin konu üzerine bazı sözleri,

Mevalana: “Cân; atlarınızı eğersiz koyar. Bu sır, ölümün kardeşidir, sırrıdır. Ama gündüzün geri gelmesi için ayaklarını uzun bir bağla bağlar. Cân, boşlukta astar gibi gizlidir; bedense yorgan altında döner durur. Sen, bedensiz bir bedene sahipsin.”

Şeyh Bedrettin : “Bâzen kendimi latifleşmiş hissederim. Fizik bedenim, o varlığın bir kopyasıdır. Bu lâtif varlık, beden şeklinde görülür. Tıpkı buharın yoğunlaşmadan evvel görülememesi gibi, buhar yosunlanınca bulut olur, görülür.”

İbn-i Sina : “Beden, nefsin çalışmasına uygun bir hale gelince; rûh, bedene gönderilir, istenirse bedenden ayrılır. Tamamen ayrılınca bir daha yok olmaz.”