Herkese merhaba. Bu konuda değerli tıp insanlarının makaleleri mevcut ancak bu makaleyi, ben ve benim gibi iki tane tütsü yakıp, düşük voltajlı ışıkta güzel bir playlistle kendi kendine bir şeyler sorgulamaya çalışan en sonunda da yazdığı çizdiği çoğu şeyin hiçbir işe yaramadığını düşünüp çöpe atan insanlar açısından düşünülmüş bir yazı olarak paylaşacağım.
Benim düşünce ve hislerime göre bir çok hastalık fiziksel ameliyatlar yerine doğal yöntemlerle atlatılabilir. Burada demek istediğim alternatif tıpı, psikolojiyi ve enerjiyi yok sayamayız. Bir hastalığı, en iyi hasta olan kişi hisseder ve bunu kelimelerle güzel bir şekilde doktora dökmesi gerekir, zaten doktorlar hastasının acısını veya ağrısını hissedebilse muhtemelen başarılı operasyon oranı %40 – %50 civarında artış gösterirdi. Hatta “Black Mirror Black Museum”un bir bölümünde bu konu işlenmişti. Yani buradan varacağım nokta şu, bazen bize neyin iyi geldiğini tıp kabul etmese bile biz farkedebiliriz, her zehrin panzehri bulunan bir doğada her şeyin bir çözümü olacağına inanıyorum, ölüm kaçınılmaz bahsettiğim şey ölüm değil çözüm. Konudan uzaklaşmış gibi gözüksem de çakraların bu konuyla bir ilintisi var. Konuya dönüyorum artık.
Çakralar, vücudumuzdaki enerji merkezleridir. Tabii ki de bunların hepsi teoride arkadaşlar hava civa yapmıyoruz anlatıyoruz sadece, bende kalın. 7 tane enerji istasyonumuz var ve amacımız bunları dengelemek. Çakra dışında enerji beden kuramına göre vücudumuzun hemen dışında aura ve magen katmanları da var. Aura konusunu başka bir makalemde değerlendireceğim. Bu aura olayı da epey uzun bir konu. Çakraya dönecek olursak, enerjimizin bu merkezlerden çark gibi dönüp, bütün vücuttaki enerjiyi bu döngüsel hareketin sağladığını düşünüyorlar. Şimdi konunun tıp ile alakası şu noktada başlıyor. Eğer bu çarklar uyumlu bir şekilde dönmezse enerji akışı sekteye uğruyor ve fiziksel, ruhsal hastalıklar ortaya çıkıyor. Tedavisi çakraları dengelemek, tekrar söylüyorum bu doğu tıbbında uygulanan teorik bir bilgi ama bu tarz birçok yaklaşım tıpta da görülüyor.
7 tane çakra var dedim, bunların ne olduğunu öğrenelim yazıyı bitireyim sonra yoruldum;
Birinci çakra (Kök çakra): Kuyruk sokumu üzerindedir. Burada böbrek üstü bezleri vardır. Böbrek üstü bezleri, her iki böbrek üzerindedir ve beden sıvılarının kimyasal yapısını kontrol ederler.
İkinci çakra (Sakral): Göbek deliğinin altında, karın bölgesindedir. Burada yumurtalıklar, erbezleri ve prostat bezi vardır. Bu çakra hem cinsel, hem de yaratıcı enerjiyi kontrol eder.
Üçüncü çakra (Solar pleksus–güneş sinir ağı merkezi): Mide çakrasıdır. Göğüslerin altında göbek deliğinin üzerindedir. Burada mide, karaciğer, dalak gibi organlar bulunmaktadır. Salgı bezi olarak, midenin hemen arkasında pankreas vardır. Pankreas ensülin salgılar, bu da kan şekeri düzeyinin dengelenmesinde ve karbonhidratların metabolizmasının kontrolünde önemli rol oynar.
Dördüncü çakra (Kalp çakrası): Göğüslerin ortasındadır. Burada timüs bezi bulunur. Timüs bezinin çalışması ile bağışıklık sistemi arasında yakın bir ilişki vardır.
Beşinci çakra (Boğaz çakrası): Önde gırtlak çıkıntısından başlayarak boynun arkasında, omurilik soğanının hemen altında son bulur. Burada tiroit bezi vardır.
Altıncı çakra (Alın çakrası–üçüncü göz): Alın üzerindedir. Burada hipofiz salgı bezi vardır. Bu bezin işlevi, büyümeyi ve metabolizmayı kapsayan hormonları salgılamaktır. Bu çakra hem fiziksel, hem de spiritüel anlamda görme ile doğrudan bağlantılıdır.
Yedinci çakra (Taç çakra): Başın üst kısmında bulunmaktadır. Burada epifiz salgı bezi vardır. İşlevi tıbbi açıdan tam olarak kanıtlanmamış olsa da büyüme ile ilgili olduğu sanılmaktadır. Melatonin salgılar.