Merhabalar. Röportaj yazıları dizisine olan ilginizden dolayı çok mutluyuz, hepinize teşekkürler. Bugün sizi “ananas gibi ahududu gibi ama daha çok avokado gibi” bir grupla tanıştıracağım. İnanıyorum ki bu kralları yakında herkes çok iyi tanıyacak. Farklı tarzlarıyla müzik piyasasına yeni bir soluk getiren “Dolu Kadehi Ters Tut” grubunun üyeleri Uğurhan Özay ve Mürsel Oğulcan Ava sizlerle; 

Bu arada “Dünyanın En İyi Albümü” şimdi iTunes ve Spotify’da.

Öncelikle grubun doğuş hikayesini anlatabilir misiniz?

Uğurhan:Halihazırda Oğulcan’la ayrı bir grubumuz ve kendi mesleklerimiz vardı. Daha sonra D.K.T.T. projesini başlattık, uzun bir süre akustik takıldıktan sonra, davulcu olarak Tümerkan Aldanmaz ve bass gitarist olarak Alp Alptekin’le anlaştık. Yolumuza bir süredir böyle devam ediyoruz.

“Dolu Kadehi Ters Tut” isminin çıkış kaynağı ne oldu?

Uğurhan: Gruba bir isim bulmalıydık, bir çok isim gündeme geldi bu süreçte fakat alelade bir isimdense altında anlam yüklü ve sıkılmayacağımız bir isim olmalı diyerek çok sevdiğimiz Ömer Hayyam’ın rubailerinin birinde geçen bir sözü kullanmayı seçtik.

Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Uğurhan: Ben İstanbul doğumlu, müzikle lise yıllarında tanışan, gastronomi mezunu Dolu Kadehi Ters Tut’un sol beki Uğurhan.
Oğulcan: Ben de İstanbul doğumluyum. İsmim Oğulcan. Mimar Sinan GSÜ’de Sinema son sınıf öğrencisiyim. Ortaokulun sonundan beri gitar çalıyorum. DKTT’de de genellikle gitaristlik ve geri vokallik yapıyorum.

Müzik ile tanışmanız nasıl oldu?

Uğurhan: Lise yıllarında liseler arası müzik yarışmasına katılmaya karar vermekle başladı, ilk senelerde bir başarı elde edemesemde lisenin son yılında yarışmada var olan neredeyse tüm ödülleri toplayınca sanırım hayatımın geri kalanında yapmak istediğim meslek belli olmuş oldu.
Oğulcan: Müzik ile ailem sayesinde belki de bebek yaşta tanıştım. Tüm ailem müzikle yakından ilgiliydi. Müzisyenliğe ise lisede başladım diyebilirim.

Aileniz şarkıcı olmanıza karşı çıktı mı?

Uğurhan: Başından beri en büyük destekçim annemdi ve halen konserlere gelir, en önde yerini alır.
Oğulcan: Hayır, aksine ellerinden gelen tüm desteği sağladılar. Hem maddi hem manevi olarak hep yanımda oldular.

Çocukluk hayaliniz neydi?

Uğurhan: Herkes çocukken polis, itfaiyeci öğretmen olmak ister sanırım benim ağzıma dolanan bir meslek olmadı ya da ben hatırlamıyorum. Fakat şuan istediğim mesleği yapıyorum bu da beni hayalime kavuşmuşum gibi hissettiriyor.
Oğulcan: Çok küçükken astronot olmak istiyordum. Daha sonraları ise müzisyen, yönetmen ve yazar olmak istedim.

Günlük hayatınızda neler yaparsınız?

Uğurhan: Şu sıralar sabah akşam grupla alakalı bir şeyler yapmakla geçiriyoruz önümüzde bizim için önemli konserler var. Bildiğiniz üzere yeni bir albüm çıkardık ve bu albümün mini lansman turnesine çıkacağız, hazırlanıyoruz. Onun dışında sanırım vaktimin çoğu Oğulcan’la geçiyor. Bir yerlerde oturup kahve içmek, birbirimizin evinde bilgisayar oyunu oynamak, biraz laflamak falan…
Oğulcan: Aynı diyebilirim. Şu sıralar grupla alakalı yoğunluk içerisindeyiz. Arta kalan zamanlarımda kitap okumayı, yakın arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, bir şeyler izlemeyi veya bilgisayar oyunları oynamayı seviyorum.

Hangi Takımlısınız?

Uğurhan: Fenerbahçe.
Oğulcan: Fenerbahçe.

Sizi sevenlere söylemek istediğiniz veya eklemek istedikleriniz?

Uğurhan: Bizi takip etmeye devam etsinler. Lansman konserleri için onlara çok güzel şeyler hazırladık. Orada görüşmek dileğiyle.
Oğulcan: Biz de onları çok seviyoruz. Ne yapıyorsak kendimiz için olduğu kadar, onlar için de yapıyoruz. Sevgiler!