Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) tıpta kullanılan bir teşhis yöntemi. 1930’larda toprak altındaki madenleri araştırmak için geliştirilmiş ve 1970’li yıllarda tıpta görüntüleme yöntemi olarak kullanılmaya başlanmış. Merkezi sinir sistemi ve kas iskelet sistemindeki problemlerin teşhisinde kullanılıyor. Büyük mıknatıslarla güçlü bir manyetik alan oluşturularak alınan sinyalleri bilgisayar yardımıyla görüntülere dönüştürüyor. Daha basit anlatımıyla; hastalıklı ve sağlıklı doku birbirinden farklı radyo dalgaları yayıyor. Bu radyo dalgalarındaki farklılıklar da MR ile görüntülenebiliyor.MR cihazını büyük bir mıknatıs olarak düşünebiliriz. Bundan dolayı görüntülemeye girmeden önce aksesuar, kemer, piercing, toka gibi metal içerikli eşyaları üzerinizde bulundurmamanız gerekiyor. Bunun dışında bir ön hazırlık gerektirmiyor. Bazı durumlarda incelenecek bölgeye göre doktorun önerisiyle önceden bolca su içmek, ya da birkaç saat önce yeme-içmeyi kesmek gerekebiliyor.

Peki, MR çektirmeyi klostrofobikler için zor hale getiren nedir ve sebepleri nelerdir? MR makinesi dar bir tüpe benziyor ve bu tüpün içindeyken görüntüleme bitene dek hiç kıpırdamamanız gerekiyor. Ne kadar dar oluşunu açıklamak gerekirse, üst sınırı gerçek anlamda yüzünüzün dibinde oluyor. Peki bu işlem neden bu kadar dar bir alanda gerçekleşiyor? MR cihazının manyetik gücünün ölçüm birimi “tesla”dır ve ne kadar fazlaysa çekim gücü ve kalitesi o kadar iyi olur. Yani bu dar alandan kaçınmak için açık MR gibi bir opsiyon mevcut ancak aynı güvenilir sonucu vermeyebiliyor. Doktorun önerisine göre, kapalı MR cihazını kullanamayan, örneğin vücudunda çelik protez taşıyan hastalar açık MR’dan yararlanabiliyor.İkinci soru ise; bu cihaz neden bu kadar yüksek ve ürkütücü sesler çıkarıyor? Endişe edilecek bir durum değildir, vücudunuzdaki bir hatadan kaynaklanmaz. Bu yüksek sesin sebebinin ise şöyle bir bilimsel açıklaması var; “MR cihazları içinde manyetik alan şiddetini değiştiren ve gradyent sargıları olarak isimlendirilen sert bir plastik ile kaplanmış sargılar bulunur. Görüntü elde edilirken anahtarlar açılıp kapanır ve gradyent sargılarından çok kısa süreli akım geçirilir. İçinden çok kısa süreli akım geçen sert plastik ile kaplı teller titreştir ve inceleme yapılırken duyulan gürültüler meydana gelir. Cihazın gradyent gücü ne kadar fazla ise işitilen gürültünün şiddeti de o kadar fazladır.” Gelişen teknolojiyle birlikte sesin minimuma indirgendiği cihazlar üretiliyor ancak tam anlamıyla sessiz olması henüz mümkün değil.

Manyetik Rezonans Görüntülemenin herhangi bir yaş ya da cinsiyet grubu için sakıncası yoktur. Zannedilenin aksine radyasyon yaymaz. Yalnızca hamileliğin ilk 3 ayında bebeğin organ gelişimi için tavsiye edilmez.

Bu uygulamadan çekinen/korkan hastalar için yaygın öneri şudur ki; cihaza girmeden hemen önce gözünüzü kapayın ve işlem bitene kadar açmayın. Çünkü paniğe sebep olan esas şey hastanın, alanın ne kadar dar olduğunu görmesi ve algılaması. Yüksek sese de zaten ilk birkaç saniyeden sonra alışıyorsunuz. Girmeden önce elinize bir panik butonu veriliyor ve çok rahatsız hissettiğiniz anda kullanarak işlemi sonlandırabiliyorsunuz.

Neticede MRG, kanser gibi birçok önemli hastalığın önceden teşhisine imkan veren ileri teknoloji bir uygulama. Umuyoruz yeni olanaklarla birlikte korkutucu yanları giderek azalır.