Oscar Pistorius, 1986 yılında Johennesburg’ta dünyaya geldi. İtalyan kökenli Güney Afrikalı bir ailenin oğlu olan Oscar, doğduğunda iki bacağında da fibula kemiği bulunmuyordu.
Ailesinin desteği ile küçük yaşlarda tenis, rugby, su topu gibi sporlarla ilgilendi. Ama, son olarak atletizme yönelmeye karar verdi ve 2004 yılında karbon fiber protez bacaklarla koşmaya başladı. Kısa sürede hızıyla dikkatleri üzerine çekti ve 2008 Pekin Olimpiyatları’na katılmak istedi ancak IAAF, karbon fiber protez onu diğer yarışmacılara göre daha avantajlı kılacağını öne sürdü ve başvuruyu reddetti. Oscar, CAS’a başvurdu ve avatajın söz konusu olmadığını kanıtladı ancak Güney Afrika, 2008 Pekin Olimpiyatları için onu yeterli görmedi ve kadroya almadı. Bu durumda Oscar, 2008 Pekin Paralimpik Oyunları’na katıldı ve o sene 100 metre ile 400 metre yarışlarında altın madalya kazandı.
Daha sonra, yine Dünya Şampiyonası’na katıldı ve bunların ardından 2012 Londra Olimpiyatları’nda engelli bir sporcu olarak boy gösteren ilk isim oldu ve tarihe geçti. En iyi dereceleri: 100 metre 10.91 sn, 200 m 21.41 sn, 400m 45.07 sn olup hepsi de clasT-44’ün dünya rekorudur.
Yıldızı parlayan Oscar Pistorius, birçok sponsorluk anlaşması yaptı. Her şey mükemmeldi ancak 14 Şubat 2013 tarihine kadar..
14 Şubat 2013’te çok sevdiği kız arkadaşı Reeve Steenkamp’ı öldürdüğü gerekçesiyle tutuklandı. Mahkemede, evine hırsız girdiğini sanıp silahına sarıldığını belirtti ve bir süre göz yaşlarına hakim olamadı.
Savcılık, incelemenin ardından kadının banyoya saklandığını ve üzerine isabet eden birçok kurşun izine rastlandığını bildirdi. 13 yıl ceza alan Pistorius, 2018 yılında intihar girişiminde bulundu. Şu an hala ceza evinde.
Oscar Pistorius ciddi anlamda takip ettiğim bir sporcuydu, gerçekten inanılmaz hızlıydı. Büyük kitleler hep yanındaydı, inanamadılar onun bir katil olabileceğine.. Diyecek bir söz bulamıyorum.. R.I.P. Reeve <3
Yorgun bir hayat hikayesi
kesinlikle..ve epey üzücü
Başım ağrıyordu, bunu okuduktan sonra her yerim ağrımaya başladı