Modern sütyenin icadıyla alakalı iki ilginç husus var. Birincisi ilk patent ABD Patent Dairesi’nden 12 Şubat 1914’te 23 yaşındaki Mary Phelps Jacobs (1891-1970) tarafından alındı. Mary’ninki başlı başına ilginç bir hikaye. Ona daha sonra döneceğiz ama benim asıl dikkatimi çeken icadın tarihi oldu. Kadınların her zaman göğüslerinin olduğu varsayımından yola çıkarsak akla şu soru geliyor: 1914’ten önce ne yapıyorlardı?
Doğal olarak kadınlar tarihin başlangıcından beri göğüs desteği kullanmışlardır. Buna ilişkin elimizdeki ilk yazılı kayıtlar antik yunanlılara dayanıyor ve kadınların özel olarak göğüslerini desteklemek için tasarlanmış “göğüs bandı” anlamına gelen apodesmos adlı bir giysi kullandıklarını gösteriyor. Romalı kadınlarında spor ya da savaş gibi fiziksel çaba gerektiren faaliyetlerde göğüslerinin çevresine bandajlar sardıkları biliniyor. Yakın zaman önce Avusturya’da kazı yapan arkeologlar, 1440 ile 1485 yılları arasındaki bir tarihe ait olduğu saptanan omuz ve gövde askılı bir çift keten kuptan oluşmuş dört giysi buldular. Ayrıca 1550’lerde Fransa Kralı II. Henry’nin karısı Catherine de’ Medici‘nin, “kalın bel” dediği vücut şeklini sarayda yasakladığını biliyoruz. Bu yasak sonrasında soylu kadınlar 300 yıldan fazla bir süre kendilerine balina kemiğinden mamul, sırttan bağcıklı dar korselerin içine sıkıştırdı.
Moda yıllar içinde değişmiş olsa da çekilen acı 20. yüzyıla kadar değişmedi. Ta ki 19 yaşındaki sosyetik hanımefendi Mary Phelps 1910’da ilk sosyete balosuna katılıncaya dek. Anlatılanlara göre genç Mary katıldığı bu ilk balodan hiç keyif almamıştı. Zira giydiği balina kemiğinden korse hem rahat değildi hem de hatırı sayılır büyüklükteki göğüsleri bu korsenin içine sığmıyordu. Sonunda Mary, akşamı göğsüne iliştirilmiş devasa tek bir meme görüntüsüyle geçirdi. Bir daha böyle gülünç bir duruma düşmemeye kararlıydı. Hizmetçisinin de yardımıyla pembe bir kurdeleyle birleştirilmiş iki ipek mendilden oluşan basit bir göğüs desteği tasarladı ve katıldığı ikinci baloda vücudunu düzgün gösteren bu desteği kullandı. Birkaç hafta içinde Mary arkadaşlarına ve akrabalarına da benzer giysiler yapmaya başladı ve 1914 yılının kasım ayında “sırtsız sütyen” için patent aldı.
Ardından kadın iç giyim tarihindeki (belki de endüstri tarihindeki) en iyi zamanlamalardan birinde, ABD Savaş Endüstrileri Kurulu kadınların korse giymekten vazgeçmelerini istedi, zira Avrupa’da Birinci Dünya Savaşı başlamıştı ve korselerde kullanılan metal daha yararlı işler için kullanılabilirdi. Bu noktada, Connecticut’taki Warner Brother Korse şirketi bir hamle yaptı ve Mary’nin patentini bugünün parasıyla 375.000 dolara denk gelen 15.000 dolar gibi yüklü bir ücret karşılında satın aldı. Böylece Mary Jacobs henüz 24 yaşında varlıklı bir kadın haline geldi ama Warner Brothers’ın yatırımı da 20 yıl içinde elde eiği 15 milyon dolar kazançla meyvesini verdi. (Bu arada, korse boykotu savaş malzemesi imalatına fazladan 28.000 ton metal sağladı. Bu da iki savaş gemisi inşa etmeye yetecek kadar metal demekti.)
Mary’nin Sonraki Yaşamı
Öykünün son bölümü Mary’nin kendisiyle ilgili. Mary, alkolik kocasını savaştan döndükten kısa bir süre sonra boşadı; sonra kendisinden 7 yaş küçük olan Harry Crosby adlı genç bir adamla beraber olmaya başladı. Bunun yol açtığı skandal nedeniyle çift Paris’e taşındı ve Mary’nin gelirinin yanı sıra Harry’nin vakıf fonundan aldığı 12.000 dolarla lüks içinde bir hayat yaşadılar. Orada açık bir evlilik ilişkisi içindeydiler; her ikisi de başkalarıyla ilişkiler yaşadı ve birlikte Black Sun Press adlı yayın şireketini kurarak James Joyce, Ernest Hemingway, D. H. Lawrence, T. S. Elliot ve Ezra Pound gibi yazarları edebiyat dünyasına kazandırdılar.
Harry Crosby, şair ve yazardır. Mary ile beraber olmaya başladığında ise yaklaşık 21 yaşındaydı. Harry, 10 Aralık 1929’da 31 yaşında Boston’da kanser sebebiyle hayata gözlerini yummuştur.
Mary uzun, yoz bir hayat yaşadı ve sonunda 1970 yılında zatürreye yenik düştü. Mary, ölümünden önce 1960’ların kadın hakları akımıyla özdeşleşen ünlü “sütyen yakma” kampanyasına tanık oldu. Kuşkusuz bu kampanyaya destek vermek isterdi.